Hang Kang’ın beklenen kitabı ‘Veda Etmiyorum’, April Yayıncılık tarafından okurlara sunuldu. Kitabın yazarı Hang Kang, son dönemde yalnızca Güney Kore’de değil, dünyada da en çok ses getiren yazarlardan birisi. Daha önce ‘Vejetaryen’ adlı romanıyla dünyanın en prestijli ödüllerinden birisi kabul edilen Uluslararası Booker Ödülü’nü kazanan yazar, ‘Veda Etmiyorum’ adlı kitabıyla yine dünyadaki önemli edebiyat ödüllerinden sayılan Prix Medicis Ödülü’ne layık görüldü. Hang Kang’ın edebiyat üslubu yenilikçi, imgesel ve özgün. Son yıllarda birbirinden farklı ve ilgi çekici konuları ele alış tarzı dünyadaki edebiyat anlayışına yepyeni bir soluk getiriyor. Göksel Türközü’nün çevirileriyle biz okurlar da Hang Kang gibi sıra dışı bir yazarı okuma şansını elde ediyoruz.
Roman, üç kadının bakış açısından Jeju Adası’nda yaşanan katliamları konu ediniyor. 1948 yılında Jeju Adası’nda komünist bir ayaklanma sonucu Güney Kore ordusu tarafından Amerika’nın da desteğiyle on binlerce kişi öldürülmüştü. Ardından genç, yaşlı, çocuk demeden binlerce insan katledilmiş, köyleri imha edilmişti. İnson’ın annesi ise bu katliamdan şans eseri kurtulan bir roman karakteri olarak kurgulanmış. Annesinin yaşadıkları ve mücadele ettikleri değerler onun ruhundaki direnişi inşa ediyor.
ROMANI KAPLAYAN İMGELER: İĞNE VE KAR
Ana karakterin dostu İnson, farklı coğrafyalarda gerçekleşen katliamları yaşamış insanların hayatlarına tanıklık etmeye çalışan bir belgeselci. Annesinin Jeju Adası’ndaki evine taşınıyor ve burada marangozluk yapmaya başlıyor. Marangozluk atölyesinde kaza sonucu parmağı kopan İnson’ın parmağı geri dikiliyor ve İnson’a üç dakikada bir parmağını hissedebildiğini kontrol etmek amacıyla iğne yapılıyor. Yapılan her iğne unutulan acıların anımsanmasını sağlıyor. İnsanın ruhunu ve bedenini hissedebilmesi için geçmişini ve insanı o özgün insan haline getiren hayaletleri yeniden yaşayabilmesi gerekiyor.
Sürekli yapılması gereken iğneye ek olarak romanı kaplayan imgelerden birisi de kar. Kitap ilerledikçe Jeju Adası’na sürekli yağan karın nedenini anlıyoruz. Katliamın ardından hayata şans eseri tutunanlar, karın sakladığı akrabalarının izlerine ulaşmaya gayret ediyor.
‘Veda Etmiyorum’, bütün insanlık dramına rağmen hayata dört elle sarılan ve direnebilen dostların romanı. Farklı yaşanmışlıklar oldukça cesur bir dille aktarılıyor. Böylelikle kitap okurda acıların ancak hafıza yoluyla aşılabileceğini bizlere yeniden anımsatıyor. Sevgi ve dayanışmayla travmaların nasıl atlatılabileceğini gösteren imgesel derinliğiyse romanı unutulmaz bir noktaya, Jeju Adası’nın en tepesine taşıyor.
Han Kang külliyatının diğer kitapları ‘Beyaz Kitap’, ‘Çocuk Geliyor’ ve ‘Vejetaryen’ ile de okurların tanışmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Hang Kang yenilikçi üslubuyla edebiyatseverleri şaşırtmaya uzun süre devam edeceğe benziyor.